İNTER CLUB
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

İNTER CLUB


 
AnasayfaGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 ATP NEDİR?

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
pinhani
VEZİR
VEZİR



Mesaj Sayısı : 48
Kayıt tarihi : 28/03/08

ATP NEDİR? Empty
MesajKonu: ATP NEDİR?   ATP NEDİR? Icon_minitimeSalı Nis. 08, 2008 4:01 am

ATP (Adenozin Trifosfat) YAPISI
VE SENTEZİ

Canlıların kullandığı enerji şeklidir. Baz, riboz şekeri ve fosfat tan oluşur. Yapı birimi nükleotitlerdir. Yapısındaki fosfat bağlarının koparılması suretiyle enerji kazanılır.

Canlılarda enerji ihtiyacı için kullanılan ve parçalandığında 7000 kal. ısı açığa çıkaran biyokimyasal bir moleküldür.



ATP®ADP+P+7300 kalori

•ATP tüketen reaksiyonlar endergonik, ATP oluşturan reaksiyonlarda ekzorgoniktir.

•Tüm reaksiyonların başlaması için mutlaka bir enerji gereklidir. Buna AKTİVASYON ENERJİSİ denir.

•ATP oluşturan reaksiyonlar:O2 li ve O2 siz solunum.
ATP tüketen reaksiyonlar:Aktif taşıma, Fiziksel hareket, Biyosentez olayları dır.



Fosforilasyon: Bir moleküle fosfatın katılması işlemidir(ATP sentezi). Üç şekilde yapılır:
1.Subsrat düzeyide fosforilasyon: Subsratların yapısındaki fosfatların koparılarak ATP sentezlenmesidir.

2.Oksidadif fosforilasyon: Elektron taşıma sisteminden geçişleri sırasında elektronların enerjisinden yararlanılarak ATP sentezlenmesidir.

3.Fotofosforilasyon: Klorofil sayesinde ışık enerjisinden yararlanılarak ATP sentezlenmesidir.


Oksidatif fosforilasyonla ATP eldesi

Özellikleri: Hücre içinde üretilir.Hücre zarından geçmediği için dışarı çıkamaz.Suda çözündüğü için depolanamaz.

ATP Üretim Yolları

1-Fotosentez: Işık enerjisi kullanılarak ATP üretir.(Fotofosforilasyon)
2-Kemosentez: İnorganik maddeleri yakarak ATP üretir.(Kemofosforilasyon)
3-Solunum: Organik maddeleri parçalayarak ATP üretir.(Oksidatiffosforilasyon)
4-Fermantasyon: Substrat düzeyinde fosforilasyon.

Yukarıda ATP yi ve nasıl üretildiğini öğrendik. Şimdi canlılar için gerekli enerjiyi sağlayacak kimyasal tepkimeleri göreceğiz.

SOLUNUM ÇEŞİTLERİ
A-Hücre dışı solunum
B-Hücre içi solunum
a-Oksijenli solunum
b-Oksijensiz solunum

OKSİJENLİ SOLUNUM:

Solunum;enerji verici besinlerin kimyasal bağlarında depolanmış enerjiden yararlanarak ATP sentezlenmesine denir. Eğer organik madde oksijen kullanılarak CO2 ve H2O’ya kadar parçalanırsa bu olaya oksijenli solunum denir.

Kimyasal bağlardaki bu enerji, bağların açılmasıyla ortaya çıkarılır. Oksijenli solunum sonucunda 38 ATP’lik enerji üretilir.

Mitekondrisi olan bütün hücreler oksijenli solunum yapar. İnsanın alyuvarları hariç bütün hücrelerinde mitekondri olduğuna göre, bütün hücrelerimizde oksijenli solunum yapılır diyebiliriz. Her canlı, her hücresinde, her an oksijenli solunum yapar.(Bakteri ve mavi – yeşil algler dışında ) Bitkiler de öteki canlılar gibi hücrelerinde her an oksijenli solunum yapar. Yani gündüz fotosentez, gece solunum yaptığı düşüncesi yanlıştır. Çünkü solunum hem gece, hem gündüz yapılır.

Tüm bunlardan da anlayacağımız gibi fotosentez sonucu oluşan besin ve oksijen solunumda kullanılarak karbon dioksit ve suya dönüştürülür.Bunlarda tekrar fotosentezde kullanılır.


BESİN + OKSİJEN mitekondri + SU + KARBONDİOKSİT + ENERJİ

Kireç suyu kullanılarak ortamda karbondioksit olup olmadığı, solunum yapılıp yapılmadığı, oksijen kullanılıp kullanılmadığı anlaşılabilir.

OKSİJENSİZ SOLUNUM (FERMANTASYON)
Karbonhidratlardan, oksijen kullanılmadan ATP sentezlenmesidir.
Fermantasyonda, karbonhidratlardan glikoz kullanılır. Eğer kullanılacak madde sakkaroz gibi bir disakkarit ise veya nişasta gibi bir polisakkarit ise, önce sindirilerek yapı taşı olan momosakkaritlere parçalanır. Oluşan fruktoz yady galaktoz gibi momosakkarit ise glikoza dönüştşrülüp kullanılır.


Fermantasyon tüm canlılar tarafından kullanılır.Üstelik büyük bir bölümü, bütün canlılarda aynı biçimde yapılır.Ancak daha sonraki evreler farklı olduğundan farklı son ürünler oluşur.

İNSAN VE HAYVANLARIN ÇİZGİLİ KASLARINDA YAPILAN FERMANTASYONUN SAN ÜRÜNÜ ‘LAKTİK ASİT’TİR

C6H1206 2 C3H6O3 (LAKTİK ASİT) + 2ATP

SİRKE BAKTERİSİNİN FERMANTASYONUNUN SONUCU ‘SİRKE ASİDİ’


C6H1206 2 CH3 –COOH+2CO2 +2ATP

BİRA MAYASININ FERMANTASYON ÜRÜNÜ İSE ‘ETİL ALKOL’DÜR

C6H1206 2C2H5 –OH + 2CO2 +2ATP


Kemosentez,
ışık enerjisi olmadan organik madde üretilmesi.
Fotosentezde, yeşil pigmentli klorofile sahip bitkiler, ham madde olarak H2O(su) ve CO2 (karbondioksit)ya da H2O yerine H2S veya sadece H2 kullanmak süretiyle karbonhidratları sentez ederler. Fotosentez, enerjiye ihtiyaç gösteren bir olaydır. Bu iş için, klorofil tarafından absorbe edilen güneş ışığının enerjisi harcanmaktadır. Şayet güneş ışığı yerine organik maddelerin sentezi için kimyevi reaksiyonlardan hasıl olan enerji kullanılacak olursa meydana gelen bu olaya “kemosentez” veya “kimyasentez” adı verilmektedir. Bazı bakteriler, ışık enerjisine ihtiyaç göstermeden kimyevi enerji ile organik maddeleri sentez ederler. Mesela azot, kükürt, demir ve hidrojen bakterileri klorofile sahip olmadıkları halde kemosentez sayesinde ototrof (kendi beslek)turlar. Bu şekilde kendi besinlerini üreten bakterilere “kemosentetik bakteriler” denir.
FOTOSENTEZ

Bitkiler besin yaparken havadan karbon dioksit alırlar ve oksijen verirler.Yapraklara yeşil rengi veren klorofil maddesi güneş enerjisini kullanarak karbon dioksit ve suyu oksijen ve basit şekerler dönüştürür. Basit şekerler bitki için gerekli besinlere değişirler,açığa çıkan oksijen ise havaya verilir.Bu besin yapımı işi fotosentez adını alır.

Bitkiler, hayvanların tersine,besin aramaya gerek duymaz,besinlerini kendilerini üretirler.Beslenmenin yolu,bitkiye özgün yeşil rengi veren “klorofil” denilen yeşil boyarmaddeden geçer.Bitki,klorofil aracılığıyla,güneş enerjisini kimyasal enerjiye dönüştürür:bu kimyasal enerji de genellikle nişasta biçiminde saklanır ve gelişmek, büyümek için yakıt olarak kullanılır.Işık enerjisiyle,karbon dioksit ve su,zengin enerjili bir besin olan glikoza dönüşür.Yani fotosentez (ışılbireşim),ısı ve ışıkla gerçekleşir.

Bitki yapraklarını oluşturan hücrelerin içinde,kloroplast” denilen,çok küçük yapılar vardır.Her hücrede kloroplast sayısı yüzden fazladır.Kloroplastların içindeki yeşil renkli boyarmadde klorofil , ışık yakalar.Kloroplastlar,güneş ışınlarını panel gibi toplayıp,kolektör gibi enerjiye dönüştürerek,besin üretirler.

Bitkiler de insanlar ve hayvanlar gibi yaşamak ve büyümek için havadan gazları,topraktan su ve tuzları,ve güneş ışığının enerjisini kullanırlar. Bazı bitkiler besinlerini yapamazlar,başka bitki ya da hayvanlardan elde ederler.Diğer canlıların besinlerini alan bu bitkilere asalak denir.Bazı bitkiler de ölü hayvan ve bitkilerin üzerinde yaşarlar,bunlar çürükçül bitkilerdir.Bazen iki cins bitki birbirlerine zarar vermeden bir arada yaşarlar.Bu birliğe,ortakyaşama denir.

Bitkilerin bir grubunun beslenmesi çok ilginçtir.Etçil bitkiler de besin yapmak için gerekli bütün hammaddeler bulunmaz.Bunlar,böcekleri yakalayıp sindirerek kendilerinde eksik olan azotu sağlarlar.

Yapraklar bitkinin besin oluşturan organlardır.Çeşitli hammaddeler burada besinlere dönüştürülürler.

Yaprak damarları iletim borularıdır.Yaprakta oluşan besinleri götürür ve yaprağa bol su getirirler.Bu suyun bir kısmı besin yapımında (fotosentez) kullanılır,çoğu da terlemeyle havaya verilir.

Yaprakların birçok yararları vardır.Birçok hayvanlar,yaprakları yer.İnsanlar da yapraklardan çeşitli şekillerde yararlanırlar.

Fotosentez kısaca yeşil bitkilerin besinlerini yapma işlemidir.


6H2O +6CO2 +IŞIK C6H12O6 + 6O2


Hücrelerinizdeki Hayat Enerjisi: ATP Molekülü

Besinlerden elde edilen enerji, hücrenin yaşamını devam ettirmesi için gereken işlemleri yapmada doğrudan kullanılamaz. Bu enerji önce ATP (Adenozintrifosfat) adlı özel bir molekülün içinde paketlenir. Sonra da hücrenin içinde gerçekleşen bütün üretimlerde ve taşıma işlemlerinde kullanılır.

Dinlenme halindeki bir insanın günde ortalama 45 kg ATP molekülüne ihtiyacı vardır. Ancak ne ilginçtir ki, günün herhangi bir anında bakıldığında vücuttaki ATP miktarı 1 gramı geçmez. Bunun nedeni ATP molekülünün depolanmaması, anlık olarak kullanıma özel paketler halinde hazırlanmasıdır. Ancak unutulmamalıdır ki hücredeki yaşam bu enerjiye bağlıdır. Bu yüzden ATP oluşumu çok hızlı gerçekleşmelidir. Nitekim her saniye vücudunuzdaki yaklaşık 100 trilyon hücrenin her birinde, 10 milyon ATP molekülü hiç durmaksızın üretilir.
Peki bu hız nasıl sağlanır?

Hücre içinde enerjiye ihtiyaç olduğu zaman, ATP, bünyesindeki 3 fosfat molekülünden sonda olanı koparır; yani enerji paketinin kapağını açar. Sonuncu fosfatın bırakılmasıyla serbest kalan enerji hücre içindeki işlemlerin kolayca yapılmasını sağlar. Ve bu işlem her an şaşırtıcı bir hızla, hiçbir aksama olmadan devam eder.

Şüphesiz sadece atomlardan oluşan bir molekülün, hücre içindeki işlemler için ihtiyaç duyulan enerji miktarını tespit etmesi ve ona uygun üretim yapması mümkün değildir. Bu üretimin seri bir şekilde gerçekleşebilmesi için en uygun paketleme sistemine sahip olması da tesadüflerin eseri olamaz. Hücreyi de, hücre içindeki her molekülün hareketini ve üretimini de yaratan Allah, ATP molekülünü de en mükemmel şekliyle canlıların hizmetine vermiştir.

Canlılar Hücrelerinde Kullanabileceği Enerjiyi (ATP) Nereden Sağlar

Canlı sistemlerde en fazla kullanılan enerji çeşidi kimyasal enerjidir. Kimyasal enerji, bir molekülün atomları arasındaki bağlarda depo edilmiştir. Bu bağların koparılmasıyla hücre içinde enerji üretilir. Şeker ve yağ gibi temel besin maddelerindeki enerji kimyasal enerjidir. Hücre içinde üretilen ATP enerjisi de kimyasal enerjidir. Yeşil bitkiler fotosentezle güneş enerjisini kimyasal bağ enerjisi olarak besin moleküllerinde depo eder. Bu besin molekülleri bitki ve hayvan hücreleri tarafından alınır ve hücrelerin kullanabileceği yeni bir enerji şekli olan ATP’ye dönüştürülür.

Canlılar hücrelerinde herhangi bir enerjiyi kullanamazlar. Hücrede kullanılan enerjinin, hücreyi parçalayamayacak kadar küçük olması ve her zaman hücrenin içinde bulunması gerekir. ATP denilen özel enerji, molekülün kimyasal bağında bulunur. ATP, hücredeki bütün enerji gerektiren olaylarda kullanılır. Hücrede ATP kullanıldıkça bir enerji kaynağından yararlanılarak tekrar ATP üretilir. ATP molekülünde hücre içinde kullanılabilen ve hücreye zarar vermeyen özel bir kimyasal bağ enerjisi vardır.

Hücrelerin içinde çok büyük enerji dönüşümleri ve enerji açığa çıkaran olaylar oluştuğu halde, hücre bundan zarar görmez. Çünkü, hücrede enerji veren olaylar basamak basamak ve kontrollü şekilde olur. Örneğin; bir karaciğer hücresinde yaklaşık 1000-1600 mitokondri ( Hücrede enerji üretimi yapan organel) bulunur.

Her mitokondrinin bir saat içinde 10 atp sentezlediğini düşünerek bir hesap yapılırsa karaciğerde yaklaşık 8-12 milyon kalorilik ısı oluşacağı hesaplanır. Eğer bu enerji bir anda ortaya çıksaydı hiçbir hücre canlı kalamazdı. Bu kadar büyük enerji yavaş yavaş oluştuğu için hücrelere zarar vermez.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
ATP NEDİR?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
İNTER CLUB :: EĞİTİM :: ÖDEV BANKASI-
Buraya geçin: